4 Ocak 2015 – Ali Ulutaş – Dostlara Yeniden Merhaba

Ali-Ulutas-Makale-Header

Bu yazıda Sydney Martin Place’de meydana gelen üzücü olayı gecikmeli olarak yazmak istedim. Gecikmeli diyorum çünkü sıcağı sıcağına yazılan yazılarda hissi davranmaktan kurtulunmuyor. İstedim ki ortam biraz durulsun, sis perdeleri açılsın ki gerçeğe yakın bir yorum yapabileyim.

Şimdi en başa dönelim. Kafeyi basan kişi İran uyruklu imiş. Medyadan öğrendiğim kadarı ile bu kişinin İran’da büyük dolandırıcılıklar yaparak Avusturalya’ya kaçtığı ve sığınmacılık pozisyonunun sonunda oturum aldığı açıklanıyor.İran’ın da bu kişinin iadesini talep ettiği ve Avusturalya yetkililerinin de bunu reddettiklerini medya açıklıyor. Ardından bu kişinin karısının öldürülme olayına ve daha birçok şuça ismi karışıyor,aldığı cezalardan da kefaletle dışarı çıkarıldığı anlaşılıyor.

Bir defa şu sığınmacı olayına bakalım. Belli dönemlerde çeşitli ülkelerden dünyanın gelişmiş ülkelerine, bu arada Avusturalya’ya da sığınmacı müracaatları olmuştur. Avusturalya makamları bunların iddialarının doğru olup olmadığını ne kadar sağlıklı araştırıyor, neye göre karar veriyor bilemiyorum. Ancak görüyoruz ki benzeri iddialarla sığınmacılığa başvuranların bazılarının istemleri red ediliyor, bazılarına da daimi oturma vizeleri veriliyor. Bu tür başvuruların sağlıklı sonuca bağlanmadığı kanısındayım.Bu konuda devlet organlarının daha geniş araştırmalarda bulunmaları en akılcı yöntemdir. Titiz davranılırsa ülkedeki iç güvenlik ve huzur daha iyi olur diye düşünüyorum. Hissi davranarak, ucuz acıma mantığıyla hareket edilirse ülkede iç huzur bozulur, tamiri de zor olur. Şunu da belirteyim, bu tür anarşik olaylara, uyuşturucu ve benzeri suçlara iştirak edenlerin derhal vizeleri iptal edilerek bir daha gelmemeleri koşuluyla geldikleri ülkelere gönderilirlerse bu iyi, caydırıcı bir sonuç doğurur. Bir de kimsenin basit nedenlerle ceza almalarına karşıyım. Ancak şuç işleyen birinin de kefaletle, bilmemneyle salıverilmesi böyle sonuçlara neden olur. Ceza giymiş ise cezasını ceza evinde tamamlaması gerekir. Kesin iyileşme halleri görülmeden hafifletici yöntemler uygulanmamalıdır.

Bir de olayda operasyona katılan güvenlik birimlerinin tutumlarını çok acemice buluyorum. Aylar öncesinden beri tv kanallarında tanıtımları yapılan lazer ışınlı, elektrik şokunu veren silahlar gösteriliyordu. Kafenin etrafında da keskin nişancıların yerleştirildiği açıklanmıştı. İlgili kişi kafenin penceresinin iç önünde tur atıp duruyorken keskin nişancılar neden o kişiyi hedef almadılar? Ya da içeride çalışan işçi ve müşterilerden fırsat bulanlar yanılmıyorsam mutfak kapısından kaçarak dışarı çıktılar. Aynı kapıdan çelik yelekli,lazerli tabancaları olan ekiplerden birkaçı içeri girip elektrik şokunu neden denemediler? Operasyonun şekli bu açıdan iyice sorgulanmalı ve güvenlik birimlerinin bu konudaki eğitim yetersizlikleri en kısa zamanda giderilmelidir diye düşünüyorum.

Devlet yetkilileri olayı tüm yönleriyle soğukkanlı bu durumla incelemeli ve gelecekte böyle hadiseleri, hiç arzu etmiyoruz ama,olursa da en akılcı ve en etkili yöntemlerle müdahale ettirmeliler diye düşünüyor ve öneriyorum.

2015 yılın da insanların daha insancıl, barışçı, sevecen, özgürlükçü olmaları dileğiyle herkesin yeni yılını kutlar,mutluluklar dilerim.

Saygılarımla
Ali Ulutaş
4 Ocak 2015

Ali-Ulutas-Makale-Header

Comments are Closed